
Makaleler
kandemir & partners law firm
Koronavirüs Nedeniyle 65 ve Üzeri Yaşta Bulunan Vatandaşlara Getirilen Kısıtlamaların Hukuka Aykırılığı
Herkesçe malum olduğu üzere insanlık koronavirüs tehdidi altındadır. Koronavirüs salgınının insanların yaşamını tehdit etmesinin ve tüm yaş gruplarındaki insanların sosyal hareketliliğinin koronavirüsün yayılmasını hızlandırmasının özellikle 65 ve üzeri yaşta bulunan kişilerin hayatlarını kaybetme riskini yükselteceği ve bu durumun toplum sağlığının ve kamu düzeninin ciddi şekilde bozulmasına neden olacağı gerekçeleriyle sosyal hareketliliği ve kişiler arası teması azaltmak, sosyal izolasyonu sağlamak amacıyla 65 ve üzeri yaşta bulunan vatandaşlar için İçişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan genelgelerle bir takım kısıtlamalar getirilmiştir.
Konut Hakkı
Konut hakkı; bireyin, insan onuruna yakışır bir konuta ulaşabilme ihtiyacının kolay, sürekli, sürdürülebilir ve güvenli bir şekilde karşılanmasını ifade eden temel bir insan hakkıdır.

Adi Yazılı Ön Ödemeli Konut Sözleşmesi ile Satılan Konut Üzerine Satıcının Banka Lehine İpotek Tesis Ettirmesi Halinde Tüketicinin İpoteği İptal Ettirme Hakkı
Konut geliştiricilerinin, finans ihtiyaçlarını karşılayabilmek için ürettikleri konutu hem adi yazılı ön ödemeli konut satış sözleşmesi ile tüketicilere satması hem de aynı konut üzerine -bankalardan kullandıkları kredinin teminatı olarak- banka lehine ipotek tesis etmeleri yanlış ama yaygın bir uygulamadır.

Devre Mülk ve Kondominyum Sistemlerinin Karşılaştırmalı İncelenmesi
Devre mülk ve kondominyum sistemlerinin karşılaştırmalı olarak incelenmesinin nedeni; bir yandan ülkemizde sosyoekonomik gerekliliği doğmaya başlayan ve devre mülke göre birtakım üstünlükleri bulunan kondominyumun bilinirliğine, uygulamasının yaygınlaşmasına ve böylelikle yasal altyapısının oluşmasına katkı sağlamak; diğer yandan ise ilk bakışta birbirine benzer gibi görünen bu iki sistemin arasındaki farklılıkları ortaya koymaktır.
.jpg)
Escrow Kurumunun Ön Ödemeli Konut Satışlarında Uygulanması
Konut geliştiricilerinin düşük maliyetli finansmana kolay erişmeleri için -uygulamada topraktan ya da maketten satış yöntemi denilen- ön ödemeli konut satışı yapmaları, ülkemizde uzun zamandır yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir.

İnşaatçı İpoteği
İnşaatçı ipoteği, alt yüklenicinin ya da zanaatkârın, yükleniciden olan hak ediş alacakları için, inşaatın yapıldığı taşınmaz üzerine ipotek tesis etme hakkını düzenlemektedir.

Kondominyum Yasal Alt Yapıya Kavuştu
Kondominyum sisteminin yasal alt yapısına dair eksiklik 30 Haziran 2018 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan ve yayımı tarihinde yürürlüğe giren Turizm Tesislerinin Belgelendirilmesine ve Niteliklerine İlişkin Yönetmelik’te Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile meri Turizm Tesislerinin Belgelendirilmesine ve Niteliklerine İlişkin Yönetmelik'te birtakım değişiklikler yapılarak giderilmiştir.

Değerli Konut Vergisi
7.12.2019 tarihli Resmi Gazete’ de yayımlanan 7194 sayılı “Dijital Hizmet Vergisi Kanunu İle Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile konut sektörünü önemli ölçüde etkileyecek yeni bir kanun hayatımıza girmiştir.

Covid-19 Kaynaklı Mücbir Sebebin Sözleşmeler Üzerine Etkisi
2020 Yılının yılbaşında dünya gündemine giren, ülkemiz özelinde ise mart ayının ikinci haftasından itibaren hayatımızı ciddi anlamda etkisi altına alan yeni tip bir corona virüs (covid-19) söz konusudur. Virüsün tüm dünyayı etkisi altına alan bir halk sağlığı problemi (pandemi) haline gelmesi, hayatın her alanını etkilediği gibi hukuk sistemimizi de etkilemiştir. Gerçek ve tüzel kişiler arasında her türlü ilişkiyi düzenleyen sözleşmeler de bu yeni tip corona virüsten etkilenme konusunda nasibini almıştır.

Türk Borçlar Hukukunda Ceza Koşulunun Hukuki Niteliği ve Özellikleri
Medeni yaşantı kişiler arası çeşitli hukuki ilişkiler üzerine kuruludur. Farklı sebeplerden kaynaklı olanları bir tarafa bırakırsak bahsedilen hukuki ilişkilerin çoğunluğunu sözleşmelerden doğan ilişkiler oluşturur. Sözleşmeler, yalnız bir tarafı borç altına sokabileceği gibi her iki tarafı da borç altına sokabilir. Yine çeşitli sebeplerle (tarafın kusuruyla ya da kusurundan bağımsız olarak) sözleşmeye konu, taahhüt edilmiş edimler ifa edilemeyebilir. İşte bu noktada edimin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesinden dolayı alacaklının doğan zararının tazmin edilmesi gerekir.